10 Ağustos 2020 Pazartesi

7 Gece 8 Gün İtalya.. Araba ile Roma’dan Milano’ya… / I.Bölüm

 

Zamanında yazmadığım için şimdi tüm seyahatleri arkası arkaya yazacağım..

* Oldukça uzun bir yazı bölümlere ayırdım 


7 Gece 8 Gün İtalya.. / I.Bölüm

2019 Haziran - Araba ile Roma’dan Milano’ya.. 

 

Hiç gaza gelen biri değilimdir.. :)

Her seyahatte bir olay mutlaka oluyor. Şubat ayındayız arkadaşlarla otururken laf arasında “yaz tatilini planlasak mı?” dedi biri.. Diğeri “Pegasus Mart’ta indirim yapar o zaman alalım biletleri” dedi.. Ülkeleri, şehirleri konuşurken planlasak mı diyen “İtalya yapalım bence” dedi.. Herkes o anı bekliyormuş sanki… Rotayı belirledik hemen.. Görmediğim şehirler için beni de bir heyecan sardı yalan yok..

15 Mart’ta yeğenim Mert Aras doğdu.. Hastaneden çıkacakları gün kampanya başlamış J bizimkiler arıyor hemen bilet alıyoruz diye.. Ben elimde hastaneye gelen çiçekler, çantalar eve eşya taşıyorum o an nasıl bilet alayım? Eve girip elimdekileri bırakıp bilgisayarı açtım.. Hepimiz gidiş ve dönüş biletlerimizi aldık. Roma’ya gidip Milano’dan döneceğiz…

Geriye kalan iş otel ve kiralık araç.. “Bir hafta sonu onları ben hallederim, sonra oturup tek tek üzerinden geçeriz beğenmediğimiz olursa değişiklik yaparız” dedim.

Booking üzerinden kiralık aracı hallettik. Yalnız şöyle bir önerim var bütçesel anlamda otomatik ve manuel vitesli araç fiyatları arası neredeyse iki katı ücret ödüyorsunuz. Kullanım sorun değilse manuel araç tercih edebilirsiniz çünkü yollar çok rahat, araçlarda yormuyor..

“Ben manuel vites kullanırım boş yere o kadar fiyat farkı ödemeyelim, o parayla dondurma yer, Toskana’da şarap içeriz” dedim.. Çığlık kıyamet.. :) çünkü herkes benimle aynı fikirdeymiş..

 

Booking üzerinden otel bakmaya başladım zaman var diye rahat rahat seçiyorum ama özellikle otoparkı olanlara baktım çünkü İtalya’ya gidip araba kiralayan kim varsa otoparkla ilgili tatsız bir anısı olmuş.. (Bizim de oldu tabii.. Ona ayrı bir paragraf lazım)

 

5.kez Roma’ya gelmiş olmanın rahatlığı ile evimizi elimle koymuş gibi buluyorum. J İspanyol Merdivenlerinin iki sokak yanı.. Ev sahibimiz çok tatlı. Eski bir bina ama daireyi inanılmaz kullanışlı dekore etmiş.. Kısa ve özet bilgileri alıp birer türk kahvesi yapıp kendimizi sokağa atıyoruz. (Evet Türk kahvesi makinesini kabin bagajına sığdıran bir arkadaşım var.. Zira türk kahvesiz 8 gün yapamayız..)

Sırasıyla görülecek yerleri söylüyor, rotayı çiziyorum. Tabi ki yürüyeceğiz J

 

İtalyan mutfağı seven birinin elbette İtalyan yemekleri seven arkadaşları olur.. Yemeden asla dönmeyeceğimi söylediğim Giolitti’de dondurma, Pastificio’da makarna, Pompi’de Tiramisu (2 tane yedim)… Akşam yemeği için pizza önerimi Bafetto’dan yana kullandım; 1 keresinde çok kuyruk olduğu için, daha sonrasında kapalı olduğu için yiyemediğim pizzayı bu sefer denemek istedim. Yine kuyruk vardı evet ama hızlı ilerliyor. Bu kadar kuyruk varsa güzeldir dediler.. Beklediğimize değdi diyorum daha da bir şey demiyorum.. Oturup yemek isterseniz sıra beklersiniz.. Yok biz paket yaptırıp şarabımızı da marketten alırız gider Nehir kıyısında oturup keyif yaparım derseniz o da ayrı bir seçenek..

 

3 ayrı pizza söyleyip bekliyoruz.. Açlıktan gözü dönmüş biz, pizzalar geldiğinde direkt saldırdık. Çatal-bıçak kullanmadık.. Lezzet muhteşem.. 4 peynirli, mantarlı ve margarita pizza söyledik.. Kırıntı kalmadı.. O kadar başarılı.. Hala aramızda “o gün bi pizza daha söyleyecektik” diyoruz..

 

Gece kulüp yapalım diyorlar ben müsaade isteyip eve geçiyorum onlar takılıyorlar.. Kaçta eve geldiler bilmiyorum nasıl yorulmuşsam artık direkt sızmışım.. J

 

Ertesi sabah erkenden kalkıp Vatikan’a gidiyoruz. Gördüm tabii.. Hatta 2 kez Papa’nın ayinine denk geldim ama tekrar gittim. Yine sıraya kaynak yaptım J sadece şort giymemem gerektiğini unutmuşum.. Görevli beni içeri almıyor.. Ben dumur.. “Gölgede beklerim sen gir, çıkışta postanenin orada beklerim” diyorum arkadaşıma..

Yarım saat sonra geliyor metro ile eve dönüyoruz.. Bavulları alıp merkez tren istasyonuna geçeceğiz aracımızı almaya..

 

Arabayı Roma’dan Siena’ya gideceğimiz gün yani Roma’da ki 2.günümüzde, merkez tren istasyonundan teslim alıyoruz.. Google map ile yolumuzu takip ediyoruz.

 

Siena’ya doğru giderken mola verelim su alalım diyoruz yol üzerinde bir benzin istasyonuna gidiyoruz.. Birimiz tuvalete diğerimiz su almaya gidiyor.. Nurten ise sigara içiyor market önünde.. Yanına gidiyorum konuşuyoruz otele gidince eşyaları bırakalım dışarı çıkalım geç olmadan vs. konuşurken 2mt ötede karşımızda duran kız dikkatimi çekiyor.. Sapsarı saçları bebek gibi yüzü var.. “AaaaTürkçe konuşuyorlar” diyorum.. Gözlüğünü çıkarıyor o an, yanındaki adam da (eşiymiş sonradan tanıdım onu da) yanımıza gelip sigarasını söndürüyor kül tablasında.. “aaaa bu şey değil mi?” diyorum.. adam bize gülüyor.. Nurten “aaaaa neydi adııı?” diyor.. Ben “Burcu Biriciiiiikkk” diyorum.. Eşi gülüyor öyle bağırmama Burcu Biricik’te gülüyor.. Gülüşüp birbirimize iyi tatiller diliyoruz yollarımıza devam ediyoruz…

 

Dünya küçük… Hakikatten çok küçük… Koskoca İstanbul’da karşılaşmayıp Roma-Siena arasında yol üzerinde küçük bir benzin istasyonunda denk gelmek çok güzel oldu.. J

 

Arabamıza atlayıp Siena’ya doğru devam ediyoruz..

 

Hayatımız boyunca unutmayacağımız anılarımızdan birini Siena’da yaşadık.. Bunun benzeri bir olayımız daha var…

Tam tamına 34€ otopark parası ödedik J (hala anlatırken söyleriz…)

 

İtalya’da araç kullanımı ve otoparkı çok hassas..

 

Giden araç kiralayan arkadaşlarımızın hepsi “İtalya’da araç kiralamak, kullanmak ceza yemeden dönmek maharet ister” demişlerdi.. Dikkatli olursanız ve yan koltuğunuzda Nurten gibi bir CO-Pilot’unuz varsa hiç ceza yemezsiniz J Biz hiç ceza yemedik ama kallavi bir otopark parası ödedik J

 

Siena tarihi dokusu olan bölgelerden biri olduğu için şehir merkezine girişte aracınızı otoparka bırakmak zorundasınız. (dip not olarak belirtmek istiyorum Merkez bölgeye girişte, beyaz tabelalar var ve üzerinde kırmızı daire ve “ZTL” yazısı (Zota Traffico Limitato) bulunuyor.. Girmeyin.. Aman ne olacak yeaaa demeyin.. Hiç uğraşmayın o noktada araç park etmeyin, hem tatiliniz zehir olmasın hem cebiniz yanmasın.. Zira min. 100€ yazıyorlar cezayı.. ve derdinizi anlatamıyorsunuz..)

 

Tabelayı gördük hiç girmeden yakınlarında kapalı ve katlı bir otopark bulduk aracımızı güvenli bir yere çektik. (Kiralarken 7 gün hem biz hem araç güvende olsun diye sigortada yaptırdık. Ne olur ne olmaz risk almanın gereği yok dedik. (İyi de yapmışız) )

 

Bavullarımızı aldık, biraz yorgun ama günün keyfini çıkarmak için bavulları otele bıraktığımız gibi şehri keşfetmeye çıktık. Siena’ya benim 2.gelişim daha önce tur ile gelmiş 2-3 saat kalıp dönmüştük. Otel, Avrupa’nın en büyük Orta Çağ meydanlarından biri olan Piazza Del Campo’ya çok yakın, iki sokak arkasında.. Yürüyerek meydana geliyoruz. Büyülenmemek mümkün değil.. bol oksijenli Toskana havası hakim, turistler çoğunlukta, fotoğraf çekilenler, içeceklerini alıp meydanda oturanlar, cafeler, restaurantlar cıvıl cıvıl…

 

Akşam yemeği için pizza ve şarap yapalım diyoruz.. Toskana’da başka bir şey içmek çok akıllıca değil zaten.. Garsonun önerisiniz dinleyip yerel şaraplardan bir şişe istedik.. Pizzalarımızı yiyip, şarabımızı keyifle içiyoruz… Ertesi gün yol haritamızı belirleyip otele uyumaya gidiyoruz..

 

Sabah erken kalkıp hemen akşam gezmediğimiz şehrin diğer tarafına bakarız, bavulları resepsiyona bırakıp dışarı çıkalım, kahvaltıyı yapar biraz daha dolaşır sonra yola koyuluruz diyoruz..

 

Kahvaltı için Menchetti’den sandviç yaptırıp içeceklerimizi alıp yürüye yürüye yiyoruz.. Öğle saatlerine doğru bavullarımızı alıp arabamıza gidiyoruz.. Tatilimizin ilk shock’u ile karşılaşacağımızı bilmeden..

 

Arabaya yerleşip çıkışa geliyoruz.. Otomatta kredi kartı ile ödeme yapacağız Nurten arabadan inip ödeme gidiyor ve hemen geri geliyor… “kızım 34 € yazıyor” diyor… Ben dumur “ Ooohaaa” diyorum J kaçamam da çıkışta kapan var.. Mecbur ödeyeceğiz diyorum ve gidip ödeme yapıyoruz… Bir haftalık dondurma parasını otoparka verdim içim acıyor arkadaş J

 

Yola çıkıp San Gimignano’ya geçiyoruz.. Toskana alabildiğine yeşil, sakin ve huzurlu.. 13.YY’dan kalan binalar halen yıkılmamış. İçlerinde yaşayan insanlar var. Yürüye yürüye meydana geliyoruz. Daha önceki gelişimde kapalı olan Gelateria Dondoli’ye atıyorum kendimi. Önce külahta 4 top, sonra kutuda 5 top dondurma yedim. Hayır abartmadım. O dondurma Dünyanın en iyi dondurması ünvanına sahip olan yerde 9 top dondurma yemiş olmam gayet normal..

 

Yürüyerek arabamıza gidiyoruz Floransa’ya geçmek için yola çıkıyoruz.

 

6.Kez gelebilmek için dilek diledim.. :)


Palazzo De Carolis'in Bahçesi **


Vatikan


Piazza Venezia




                                                                    Pantheon

Roma'da ki evimizin balkonu

Sevdi beni..

Anlat.. Sen seversin yalanı..

Bafetto.. Pizzanın kralı..

 Open Baladin *

 

 

Palazzo De Carolis; 18.yy'dan kalma bir bina. O yıllarda ki heykeltraşların eserleri ciddi katkı sağlamış. Şuan bir banka tarafından kullanılıyor özel mülk olduğu için avlunun bir kısmını görebildim :) Via Del Corso caddesi üzerinde kapıdan bir bakıp çıkabilirsiniz.. :)

* Daha önce tur ile geldiğimde rehber Umut abi önermişti. Özel üretim ve yüksek alkol oranı bira için uğrayabilirsiniz.  


- Devam edecek..


7 Gece 8 Gün İtalya.. Araba ile Roma’dan Milano’ya… / I.Bölüm

  Zamanında yazmadığım için şimdi tüm seyahatleri arkası arkaya yazacağım.. * Oldukça uzun bir yazı bölümlere ayırdım  7 Gece 8 Gün İtalya.....