Yine uzun bir turdayız.
Son iki yıldır
yapıyoruz bunu. Grup halinde 7 gece 8 gün geziyoruz. Bu yıl ki seçim
Prag, Viyana, Budapeşte turu seçti(k). Çoğunluğa uydum bende amaç eğlenmek
gülmek..
2015 Nisan’da
Viyana’ya Kasım’da da Prag’a gitmiştim. Kızım niye gidiyorsun gittiğin yere rahatsız mısın? demeyin. Diyorum ya hep maksat gülmek eğlenmek.
Budapeşte hiç
görmediğim küçüklüğümden beri babamdan dinlediğim şehir. O çok yolcu taşımış
zamanında hala da anlatır. Anlattığı kadar varmış dedim. Büyüleyici bir tarihi
var. Defalarca savaş görmüş yıkılmış ama tekrar kurulmuş...
Turu Behzat
buldu. MNG tur ile gittik. 11 kişiyiz. 31 Ocak gidiş – 07 Şubat dönüş
programındayız. 3 gün Prag, 2 gün Viyana, 2 gün Budapeşte’yi göreceğiz.
Pazar öğleden
sonra uçuşu olduğu için rahat rahat davrandık. 13:00’te havalimanında buluştuk
boarding kartlar, bavullar, kontroller ve körükteyiz. Yooo hayir körükte
değiliz bildiğin alt kata indik apronda otobüse bineceğiz. Cenk, Dilek ve ben
bekliyoruz diğerleri yukarında halen onları bekleyelim diye otobüse binmedik o
otobüs doldu. Gitmiyor diğer otobüste gelmiyor. (O gün kaptım şifayı ben
aslında) Diğer otobüs geldi biz Dilek ile en önde oturduk.
Uçaktayız ve 2
saat 40 dk’yı öndeki yolcuları uyutmayarak geçirdik. Konuşmadan hatta kahkaha
atmadan duramıyoruz.
Hostesleri ile
çok çabuk samimi oluyorum. Bir koca bardak buz, ekonomi sınıfına verilmeyen
karışık kuruyemişlerden rica ettim 10 - 15 dk. geçmeden geldi. Ofise gelir gelmez teşekkür
mailimi de gönderdim.
Gezilecek, görülecek ve neler yenilecek onların hepsini şehirleri sırasıyla yazarken yazacağım.
Prag
Prag
havalimanına indik. Pasaport kontrolü, bagaj alımı, otobüse binme şehre gitme
sonrasında kısa şehir turu ritüeli olacak sandım saat 20:00’a geldiği ve geç
olduğu için şehir turunu yarın yapacağımızı söyledi rehberimiz. Old Town’da
kısa bilgi verip bize akşam yemeği için 3-4 mekân söyledi ve € bozdurup kron
almak için Koçak Gold’un Prag şubesine götürdü. Özellikle belirtmek istiyorum, çoğu döviz bürosunda komisyon ile ilgili sıkıntı yaşanıyormuş. Yüksek komisyon
alınınca 400-500krona kadar zarar edebilirsiniz.
Koçak Gold
için;
EURO GOLD
CENTRE
E – Mail : info@eurogoldcentre.cz
Tel : +420 775 259 811
Adres : Pařížská 5,
Praha 1 110 00 Prague, Czech
Republic
Personel çok
yardımcı oluyor zaten. Tesadüf Utku Koçak’ta oradaydı. Özel tasarım mücevherler
yapıyor. Kısa süre sohbet ettik. Zaten mağazaya hiç yabancı olmadığımı Trabzon
Hasırı bilekliğimi alacağım zaman Nuruosmaniye mağazasını ziyaretlerimden sonra
çok iyi bildiğimi anlattım. Mağazalarının açılışları için danışmanlık veren kişide ablamın çok yakın arkadaşı olunca bilmemek mümkün mü?
Tavsiyem ya
rehberinizin tavsiye ettiği yerde para bozdurun, bireysel organizasyon
yaptıysanız mutlaka Koçak Gold’a gelin.
Vakit az
kalınca yemek için yakın olan pizzacıyı seçtik. Biralarımız pizzalarımız geldi.
Keyfimiz 10 numara. Behzat’ın kırmızı pul biber istedi ve boooll booll döktü.
Acı o kadar
yoğun ki gözyaşları durmuyor. Adam halinden memnun. “Acısı güzel dudaklarım
acıyor sadece” dedi ve pizzayı yedi. Şunu da tesadüfen öğrendik. Acı yağ
dökülür ya pizzaya, masada duran sirkeymiş (hahahaha) biz onu da döktük pizzaya
yanlışlıkla fakat çok güzel oldu tadı. Bir dilimi ben sirkeli yedim.
Tekrar Old
Town’da buluşup otobüse bindik otele doğru hareket ettik. Bizim 6 oda da aynı
katta. Kapılar açık oradan oraya geçiyoruz. Extra turlar için karar verip
rehbere bilgi verdik. Yol üzerinde olan Cesky Krumlov ve Bratislava turu ile
Budapeşte Tekne Turuna katılalım dedik.
Sabah
kahvaltısı sonrasında şehir turu için otelden ayrıldık. Şehir turu sonrasında
biz hariç herkes Karlovy Vary’e gideceği için biz Karl Bridge’de (Charles
Köprüsü’nde) ayrıldık.
Biz turdan
bağımsız hareket ettik hep. Grup kalabalık olunca istekler farklı olabiliyor
diye kim neyi istiyorsa yapsın yer ve saat belirleyip buluşur akşam yemeği için
rezervasyonumuzun olduğu Ambiente Brasileiro’ya gideriz dedik.
Özetle (Prag ve Viyana için önce
ki yazılarımdan kopya çektim) listelediklerimi iki günde yaptık vakit bolca
olacaktır hepsini görürsünüz,
Prag'ta
Görün,
- St. Vitus Katedrali
- Astronomik Saat
- Prag Kalesi
- Karl (Charles) Köprüsü
- Old Town
- Tarihi Kule
- Dans eden ev
- Franz Kafka'nın evi (Bahçede işeyen adamlar var demedi demeyin)
- Wenceslas Meydanı
- Havelske Trziste (hediyelik eşya pazarı)
- John Lennon Duvarı
- Hard Rock Cafe
- Kavârna Slavia (Nazım Hikmet’in memleketim şiirini yazdığı cafedir)
- James Dean Cafe/Bar
- Karlovy Vary
Yiyin,
- Et (Ambiente Brasileiro)
- Trdelnik,
- Gulaş çorbası (Palladium AVM üst kat Old Town)
- Hamburger (Nase Maso – yer bulabilirseniz)
- Bira / Şarap,
- Dondurma (Angelato – kapalı olduğu için yine yiyemedim)
Ateşim çıkmaya
başlayınca yorgunluk hissiyatı daha fazlalaştı. Yemekten sonra otele gidip
yatayım istiyordum bunu isteyen tek ben değilmişim. Bir grup otele diğer grup
gecelere aktı.
Cesky Krumlov (Český Krumlov)
4.gün sabah
erkenden Cesky Krumlov’a uğrayıp akşamüstü Viyana’ya geçeceğiz.
Rehberimizin
verdiği bilgiler ile;
Cesky Krumlov
(Český Krumlov), Çek Cumhuriyeti’nde Vltava Nehri’nin kıvrımları kenarlarına
kurulmuş, 1992 yılından beri UNESCO Dünya Miras Listesinde olan küçük bir
şehir.
Şehir tarihte ilk
kez 1253 yılında anılıyor. O yıllarda Chrumbonowe olarak geçiyor ismi. Şehrin
kalesi 13.yy sonlarında kurulup, 14.yy başında bölgede ki Rosenberg Ailesi’nin
hakimiyeti ile yönetiliyor. Ailenin kullandığı logo da gül ve ayı simgeleri
bulunuyor. (Kale bahçesinde de halen ayı besliyorlarmış fakat biz gittiğimizde
göremedik.)
2. Dünya
Savaşı’nda Almanya hakimiyet kuruyor, savaş sonrasında ki dönemde Çekoslovakya’ya
bağlanmış. 1989’daki Kadife Devrim’inden sonra, Çek Cumhuriyeti’ne bağlanıyor
ve çeşitli restorasyonlar geçirdikten sonra şimdiki görünümünü alıyor.
Kale’den baktığınızda
zaten ne kadar güzel ve şirin bir şehir olduğu konusunda bana hak verirsiniz.
Hemen kale girişinde güneş saati var sonra kalenin içerisinden yavaş yavaş
ilerleyerek orta çağ zamanından kalan izleri görebilirsiniz. Şehir merkezine
geliyorsunuz. Bu güzel şehirde iki saate yakın kaldıktan sonra Viyana’ya doğru
yola çıkıyoruz.
Cesky
Krumlov’da
Görün,
- Cesky Krumlov Kalesi
- St. Vitus Church
- Old Town
- Lazebnický most
Yiyin,
- Trdelnik / Ekstra çikolatalı – şiddetle tavsiye
- Papa’s Living Restaurant’ta Domates Çorbası / Mantar Çorbası
Viyana
(Halam ve Zennur Teyze'm burada yaşıyorlar. Çat kapı gelsem iki evim var. Hiç yabancı değilim bu şehire ve çok sevdiğim doğrudur. )
1-1,5 saatlik
yolculuk sonrasında otobüsten inip Stephans Dom’un oraya çıkıyoruz. Yürürken
Sinem ile gezdiğimiz zamana gittim. 10ay önce t-shirtle dolaştık şimdi buz gibi
havada titreyerek dolaşmak zormuş azizim. Yine akşam saati geldiğimiz için
sadece akşam yemeği için vakit var. Saati ve buluşma yerini kararlaştırıp
gruptan ayrılıp yemek yemeğe gidiyoruz.
1516 The
Brewing Company’de yemek yiyoruz. Biralar efsane yemekler şahane yine. Hemen bir
foto çekip Instagram’da paylaşıp Sinem’i etiketledim. Nisan’da sürahilerle
yuvarladığımız biralar için yine gelelim dileğim vardı. Arkadaşımsız geldim ama memleketine gözünün önüne gelsindi maksat o sadece.. (yine gelelim Sinemim)
Rehberimizin
bize verdiği Swarovski hediye kartları verdi, küçük bir şey alsan bile sana
kolye hediye ediyorlar dedi. Dönem dönem oluyormuş böyle kampanyaları. Mutluluk
sebebi bu. Yemek sonrası kalan zaman da soluğu orda aldık. İki kolye iki tane
de küpe aldım. Hediye kolyelerden birinde Nedret Teyzeme ayırdık. Ben çok
şanslıyım cidden hediye kolyelerden biri farklı çıktı. Minik simli mavi kalp
şeklinde.
2-3 mağazaya
girip alış veriş yaptık. Sonra buluşma yerinde gruba katılıp otele geçtik.
Kaldığımız oteller arasında en iyisiydi diyebilirim. Turla gidilince oteller
merkezden uzak oluyor zaten ama uzak olmasına en çok sevindiğim yer Viyana’da
ki otel oldu. Tam karşısında outlet ve içerisinde de primark var. Dilek
Londra’da kendimden geçmiştim diye anlatırken ben geçen sefer geldiğimde bir
bavul eşya alıp döndüm diye tamamladım. Yine bir bavul getirebilirmişim
yanımda. Sabah için program yaptık.
(Kahvaltı ve
sonrasında primark alışverişi, eşyaları otele bırakma ve taksiler ile şehre
gitme.)
Kahvaltı
inanılmazdı. Resepsiyonda ki abimiz Türk, sağolsun çokta yardımcı oldu bize taksi konusunda. "Otelde misafir çok yok o yüzden size tur kahvaltısı değil normal müşteri
kahvaltısı verildi" dedi. Biz çeşit çeşit çay/peynir/meyve görünce abarttık
1,5saat kahvaltı yaptık. Toparlanıp primark yolunu tuttuk.
Efendim günün
kazananı son 1,5 yıldır olduğu gibi tabi ki Ayşe Derin'di. O doğduğundan beri önceliğim değişti. Teyze olmak, herkesten önce bu cüceyi düşünmek demekmiş. Yazlık t-shirtleri, son baharlık
yağmurluğu, sweat shirtleri alındı. Kendime bir t-shirt, bir bardak termos ve
ruj aldım, anneme de bir cüzdan. ( O termos bardağı da Dilek’im gösterdi ben
kasada ödeme sırası beklerken koşa koşa gitti getirdi bir tane bana da canım
benim. İnsanın zevkli ve ince düşünceli arkadaşları olmalı hayatta. Kuzucum iyi ki varsın...)
Paketleri
otele bırakıp çıktık hemen. Biz yine gruptan ayrı takılıp şehir turunu kendimiz
yapalım dedik. Herkes istediği yeri gezdi dolaştı.
Özetle,
Viyana’da
Görün; (daha
önce gördüklerimi de yazıyorum)
- Stephansdom
- Graben
- Wiener Ringstrasse
- Donauturm
- Prater
- Schweizerhaus
- Kahlenberg
- Hundertwasser Haus
- Heldenplatz
- Cafe Central
- Schloss Schönbrunn
- Riesenrad
- Belvedere
- Demel K.&K.
- Hofzuckerbacker
- Naschmarkt
- Cafe Mozart
- Cafe Sacher
- Opera Binası
Yiyin,
- Figlmüller - Schnitzel
- Schweizerhaus - Bira
- 1516 The Brewing Company – Bira / Schnitzel
- Eis - Greissler - Dondurma (1.Sırada)
- Zanoni & Zanoni - Dondurma (2.Sırada)
- Cafe Central - Sachertorte + Melange (çeşit çeşit minik pastalardan tadın)
- Restaurant Donauturm - Marillenkugel
- Zum Scwarzen Kameel - Gulasch
- Cafe Sacher – Sachertorte
- Demel K.&K. – Tatlı / Çikolata
Akşam
yemeğimiz için Behzat Figlmüller’de gelmeden rezervasyon yaptırdı. En
şahanesinden anavatanında schinitzel yiyeceğiz. Saatimiz gelince hepimiz
buluşup restauranta geçiyoruz. Sıra her zaman ki gibi. Öne geçip
rezervasyonumuzun olduğunu söylüyoruz Kris ile.. Adam bekletmeden buyurun diyor.
Zamanlı ve planlı olmak güzel şey arkadaş. 11 kişiyi de kimse oturtacak yer
bulamazdı. Kendimizi garantiye alalım dedik önceden ayırttık yerimizi.
Lezzetli
yemeklerimizi yedik. Market kapanmadan 2-3 şey alıp otele döndük. Biz erkenden
yattık kız grubu olarak ama erkek takımı gece yarısına kadar oturup laklak
yapmışlar. Sonra acıkmış ve internetten açık olan mc donald’s bulup gitmeye
karar vermişler. Saat 02:00 otelden çıkıp mc donald’s arıyorlar teller ile
çevirili otelden çıkmayı başarabilseler karınlarını da doyuracaklar ama tellere
yapışıp kalınca mecburen aç aç otele dönmüşler. Biz bunları sabah kahvaltıda
öğreniyoruz.
6.gün
Bratislava’ya uğrayıp Budapeşte’ye geçeceğiz.
Bratislava
Bratislava,
Slovakya'nın başkenti ve en büyük şehri, Viyana’ya 50km kadar uzaklıkta. Tuna
nehri kıyısında olduğu için hem Macaristan hem de Viyana’ ya sınırları
bulunuyor.
Bratislava
Kalesi bembeyaz ve tepede konumlanmış fakat biz gitmedik. Sadece şehir
merkezinde kısa bir tur yapıp, eczaneden ilaç alıp kahve molası verdik buluşma
saatine kadar.
Şehir
merkezinde her yerde heykelleri görebilirsiniz.
Bratislava’da
Görün,
- Old Town,
- Cumil, Napolyon’A BENZEYEN Fransız askeri ve Fotoğraf çeken adam heykeli,
- Slovak Ulusal Tiyatro Binası,
- St. Michael Kapısı‘na çıkan Michalská Caddesi.(“Kapınin ortasında pusula üzerinde tek ayağınız üzerinde tam tur dönerseniz tekrar Bratislava’ya gelirsiniz” diye bir rivayet varmış. Fulden ablam yaptı bakalım tekrar gidecek mi?)
- Primate's Palace
- Fountain of St. George and the Dragon
- Aziz Elizabeth Kilisesi
- St. Martin Katedrali
- Hodzovo Namestie Caddesi (alış-veriş için)
Yiyin,
- Moods bakery & coffee, - Kahve,Kruvasan, Kurabiye
- Luculus – Dondurma (hastayım diye yiyemedim aklımda kaldı)
Grup
toplanıyor, otobüsümüze gelmiş istikamet Budapeşte…
Budapeşte
Hep babamdan
dinlemiştim dedim yazımın başında. Adam yıllarca yolcu taşıdı son zamanlarda gezdiğim şehirlere. Şimdi ki
aklım olsa banada pasaport çıkar beni de götür yanında diye yalvarırdım.
Tuna nehri Burda’yı
ve Peşte’yi ayırıyor, sol taraf Peşte (imkanlar biraz daha fazla ve gelişim bu
tarafta oluyor), Buda ise nehrin sağ tarafında gelişmemiş kasaba olarak
kalıyor. Buda’da yaşayanların her imkanı bulamaması sebebi ile 1873’te Chain
Bridge inşa ediliyor Buda ve Peşte’nin birleşmesi ile Budapeşte ismini alıyor.
Osmanlı
döneminde yapılan yapılardan günümüzde sadece hamamlar ayakta kalıyor. Evliya Çelebi’nin
yaptığı camiler, mescitler, medreseler yıkılmış.
Son çıkan
haberlerde Kanunu Sultan Süleyman’ın iç organlarının bulunduğu yazıldı ama DNA
incelemesi sonrasında açıklanacakmış.
Rehberimiz
şehir turundan sonra serbest zaman verdi. Biz yine ayrı takılıyoruz. Andrássy
caddesinde yürüyoruz. Caddenin sonu Kahrmanlar anıtına çıkıyor. (Ecocafe ve
opera bu cadde üzerinde) sonra Dondurma yemeye gidiyoruz. Dondurmaları gül
şeklinde külaha koyuyorlar. Yemeğe kıyamazsınız. Beni buraya gömebilirsiniz
diyorum. Hasta olmasam daha fazla yerdim kesin.
Hemen
çaprazında St. Stephen's Basilica var. Girip dolaşıyoruz. Sonra yemek
için Bros Gasztrobar’a gidelim dedim gelmeden
önce araştırmıştım lezzet konusunda çok başarılı diye yorumlar vardı, gittik
fakat oturacak yer yok ayak üstü yiyip içilebiliyor. Başka bir yer seçip çorba
içiyoruz. Hemen yanında ilk gece geldiğimiz çok kalabalık diye girmediğimiz Szimpla
Kert var. Görmezsem olmaz diye dayanamayıp gittim. Muhteşem bir yer. Budapeşte’ye
gelirseniz asla ama asla uğramadan dönmeyin. Adamlar her şeyi değerlendirmiş.
Ben Bros Gasztrobar’da bir bardak çorba ve apple pie alıp yürüyorum. My Little
Melbourne Coffe’ye gideceğim.
Hayalim olan yer karşımda duruyor. Minicik dükkan üst katı var. Kahve,
tatlı, kurabiye ve sandwichler. Allah’ım isteyen herkese nasip etsin. Kahvemi
alıp dışarıdaki minderlerde oturuyorum 5-10 dk. Sonra buluşma yerine gidiyorum.
Gerbeud Cafe’de
Palacsinta yiyeceğim ama o kadar çok yedim ki lokma yutamam. Levent’abi mutlaka
yemeden dönme tekne turu sonrasında gelirsiniz dedi. Sözünü dinledim. Tekne
turu için ekibin gelmesini bekledik saatimiz gelince de tekneye geçtik. Türkçe
seslendirme ile kulaklıklardan dinleme şansınız var. Tur 1 saat kadar sürüyor.
Tur bittikten
sonra otele dönmek isteyenler döndü dönmeyenler önce Gerbeud’a sonra Szimpla
Kert’te geceyi ve 7 günlük turu tamamladı.
Göremediğim
2-3yer kaldı onları da artık bir sonraki gelişimde görürüm dedim.
Budapeşte’de
Görün,
- Chain Bridge - Zincirli Köprü
- Parlamento Binası
- Gellert Hill
- Citadella Özgürlük Heykeli
- Kahramanlar Meydanı
- Szchenyi Bath
- Castle Hill
- Budapeşte Kraliyet sarayı,
- Matthias Kilisesi
- Balıkçı Burcu
- Central Market Hall
- St. Stephen's Basilica
- Opera Binası
- New York Cafe
- Gül Baba Türbesi
- Tuna Nehri Tekne Turu
Yiyin / İçin,
- Szimpla Kert / Ruin Bar
- Hard Rock Budapest
- Gerbeud - Palacsinta
- Bros Gasztrobar – Çorba / Sandwich / Tatlı
- My Little Melbourne Coffe – Kahve/Kurabiye
- Gelarto Rosa - Dondurma
- Ecocafe (herşey doğal emin olabilirsiniz)
- Spiler (midpoint tarzında)
- Di Vino (bir önceki tur rehberimiz Umut Abi önermişti)
Genel olarak söylemek gerekirse, tur ile gidiyorsanız otelleri şehir merkezinden uzak noktada seçiyorlar. Eğer merkezi otel seçebilme imkanınız olursa fiyat farkını ödeyip merkezi konumda otelde konaklama yapın önersinide bulunabilirim.
Hasta ve çok yorgun olarak dönmüş olsam da yine de çok keyifli bir gezi oldu. Yeni yerler görüp yeni tatlar keşfetme şansı yakaladım.
Bir sonraki gezi için şimdiden planlara başladım :)
Fotoğraflar ile bitireyim bu uzun yazıyı...
PRAG
Karl Brdige (Charles Bridge)
Diny ve Pin
Nöbet değişimine denk geldik
Cafe Slavia
Küçük bir Absinte Bar
Dans Eden Ev (Şuan sigorta şirketi ofis olarak kullanıyor)
St. Vitus Katedrali
CESKY KRUMLOV
Güneş Saati
VİYANA
Hofburg İmparatorluk Sarayı
1516 The Brewing Company
Cafe Central
Demel
Kaç kaç geliyor Seliiinnn
BRATISLAVA
BUDAPEŞTE
Özgürlük Heykeli
Balıkçı Tabyası
Opera Binası
Kahramanlar Meydanı
Parlamento Binası
Szimpla Kert
Spiler
Gerbeaud - Palacsinta
Gelarto Rosa
(Beni buraya gömebilirsiniz..)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder