24 Temmuz – 26 Temmuz 2017
(Domain ile igili sorunlar yazıları biriktirmeme sebep oldu..)
Yine upuzun bir
yazı, bol plansızlık, bol eğlence, bol değişiklik içeriyor..
Yaz tatilimin
bir haftasını yeni merak sardığım Kitesurf için ayırayım dedim. Daha önce ders
alan arkadaşımda bize hafta sonu katılacak. Öyle planladık.. J
Arkadaşımızın
aracı ile gidiyoruz ben sizi istediğiniz yere götürürüm benim arabayla gidelim
dedi. Sabaha karşı yoldayız. Şansımıza trafik yok yollarda güzel yormuyor.
Öğlene doğru Akyaka’dayız. Hemen pansiyonumuza bavulları bırakıp kendimizi
plaja atıyoruz. Deniz Azmak Nehri ile birleştiği için bir soğuk bir sıcak.
Akşama kadar yattık. Yorgunluk uzanıp yayılınca çıkıyormuş azizim..
Akşam yemeğimizi
Pizza Fellas’ta yiyip, Assos Cafe’de kahvemizi içip, No:22’ye geçiyoruz. Halk
dilinde Müco diyorlar ama bilenen adı ile Jabbar’ı dinleyeceğiz.. Biz bar
kısmında takılıyoruz. Şişeleri çevirmeye çalışan barmen adayının kırdığı
şişeleri, daha deneyimlisi olan Alex ile sayıyoruz.. Mayıs ayından beri takıldığım
“Raf” şarkısını söyleyecek onu bekliyorum aslında J (en son söyledi programı bitirdi..)
Ertesi sabah
yola koyulup Rodos’a gideceğiz. Planda yoktu öyle laf arasında konuşurken
pasaportları yanımıza alalım giderken demiştik. Daha önce pasaportumun yanımda
olmaması sebebi ile çok sevdiğim yunan adalarından birine geçememiş olmanın
verdiği üzüntüyü yine yaşamamak için bu sefer tedbirliyim. Arkadaşıma da
İstanbul’dayken hatırlattım yanına aldı.
Gece bavulları
topladık Sabahın köründe minibüs ile yola çıkacağız oradan aktarma ile Marmaris
merkeze gideceğiz. (Kesinlikle arabasız olmaz Muğla’da.. Bilsem işinin
çıkacağını ben kendi arabam ile giderdim.) 1 gün kalıp döneriz dedik gidiş
dönüş bilet aldık bilseydik onu da tamamen Rodos tatiline çevirirdik 3-4 gün
kalırdık. Neyse biz moralimiz bozmadan tatilimize devam ettik..
İlginç şeyler
yaşadım bir İstanbul’lu olarak ta çok şaşırdım. Bize merkeze giden minibüslerde
“Marmaris” yazılı tabela var dediler. Bizde minibüslere ona göre bakıyoruz. Bir
tane geldi bizim 20-25 mt. gerimizde durdu bende el işareti yaptım önümüzde
durdu. “Amca biz Marmaris Rodos feribot limanına gideceğiz yakınından geçiyor
musunuz?” dedim. “Gelin kızım gelin bırakırız” dedi. Minibüs dolu iki kişilik
yer var, ben tam yolu öğrenmek için önde kaldım birde ücreti vereceğim. Daha
önce de Marmaris’e gittiğim için biraz biliyorum ama tam olarak ineceğimiz yeri
ve ücreti sordum. “ Ben sizi bankaların orda indiririm biraz yürürsünüz kızım
olur mu?” dedi. “Olur tabii amcacım şeyy ücreti söylemediniz” dedim. “Ne ücreti
kızım servis aracı bu” demesi ile amcanın ben iptal… “Aaaa E niye durdun amca” dedim.
“Sizi yolda mı bırakacaktık?” dedi.. Yanımdaki kızlar gülüyor ben şaşkın
suratla oyle kaldım.. Muğla insanı çok başka.. Gerçekten başka.. İnerken servisteki
kızlara sordum bir çay/kahve parsı ver yeter dediler.. İnerken bin teşekkür ile
parayı verdim “Olmaz olmaz çıkışları sonrasında ısrarıma dayanamadı “Allah razı
olsun” dedi. Asıl Allah senden razı olsun tonton amca..
Feribot
saatine vakit olduğu için biz sallana sallana yürüyoruz. Teknelere baka baka
marina içinden geçip limandan biletlerimizi alıp pasaport kontrolü sonrasında
feribottayız. İkimizde uyumuşuz. 1 saat sürüyor yolculuk ama o şekerleme ilaç
gibi geldi.
Benim
Yunanistan sevgim bir başka. 2.memleketin senin diyor arkadaşlarım. Her ay bir
Alexandroupoli yapardım. Şu ara neden gitmiyorum bilmiyorum.. (tez gidile)
Rodos…
Oniki adanın
en büyüğü, konumu itibari ile Doğu Akdeniz’in en önemli deniz yolu ticaret
merkezi haline gelmiş, önce Roma daha sonra Bizans İmparatorluğu’nun hakimiyetine
girmiş 1309 yılında Tapınak Şövalyeleri fethetmişler. Osmanlı İmparatorluğu
1523 yılında Rodos’a girmiş Yunan halkı surların dışında yaşamak durumunda
kalmışlar. O dönemden kalan cami ve hamamlar halen duruyor.. 1912 yılında İtalya,
1948 yılında resmen Yunanistan toprağı olmuş.
Unesco tarafından
Rodos Antik Kenti 1988 yılında Dünya Mirasları Listesi’ne alınmış.
Biz 1 gece kalacağımız
için Türk bir abimizin yönlendirmesi ile Eleni ile tanışıyoruz. Tipik Rum
kadını Eleni.. Sadece 1 gece kalacağımızı söylüyoruz o da zaten 1 odası olduğunu
söylüyor. Görün sonra karar verin dedi. Taş ev (kendi evi de orada) ve taş oda
gösterdi bize.. Bayıldık hemen ödemeyi yaptık üstümüzü değiştirip direkt sokağa
fırladık..
Bir günlük
planda eski şehri gezebileceğimizi diğer bölümleri araç/motorsiklet ile
gezilebileceğimizi çözmemiz uzun sürmedi. J Sokaklarda kaybola kaybola dolaştık Elli
Beach daha yakın olduğu için orayı seçtik.
Deniz tuzlu
tertemiz, plaj çakıl, şezlonglar minderler plajda takılanlar şahane.. Kız arkadaşlarımdan
çok dua aldım. En son gelen superman ile kapanış yaptım..
Akşam yemeği
için iki restaurant seçtik ikisinden hangisini beğenirsek ona gideceğiz. “Tammam”
ve “Koukos” (ikisi de muhteşem..)
Yorgunluktan
ölmeden uyumayı tercih edip çok geç olmadan pansiyonumuza döndük. Ertesi gün akşamüzeri
dönüyoruz diye bavulları alıp Eleni’ye verdik. 17:00’de feribotumuz var..
4-5 saatimizi
yine Elli Beach’te bu sefer Ronda’nın plajında değerlendiriyoruz. Mekan
yıkılıyor..
Bir sonraki
Rodos seferimde yapacaklarımı ayrıca yazıp dönüşe geçiyoruz. Ben Dalaman’dan
İstanbul’a arkadaşım İzmir’e geçiyor. Yalnız uçağa yetişmemin pasaport kuyrugunu görünce imkansız olduğunu anladım.. En sevimli halimle liman polisine gidip "Çok özür dilerim bu sıra ne kadar sürer uçağım var yetişemeyeceğim sanırım" dedim. "1 saat sürer siz benimle gelin"dedi. Adamı takip ediyorum başka bir kapı açtı, çıkış kapısından kırmızı şeritleri açtı bizi başka bir bölüme aldı pasaport polisine "Hanımefendinin uçağı var saati çok yakın öncelik verelim uçağını kaçırmasın" dedi. Diğeride "tabi ki buyrun geçin" dedi. Pasportlarımızı alıp gitti işlemleri yaptırdı 2 dk.sonra geri geldi. Nerdeyse 300 kişi hatta daha fazla olabilir beklemeden işlem yaptırdık. Defalarca teşekkür ederek ayrıldık limandan...
Muğla'yı ve Muğla halkını çok seviyorum...
Kısa ama bol değişkenli bol şaşırtan tatil oldu..
Muğla'yı ve Muğla halkını çok seviyorum...
Kısa ama bol değişkenli bol şaşırtan tatil oldu..
Rodos’ta;
Görün,
Old Town
Rodos Kalesi
Şövalyeler
Caddesi
Arkeoloji
Müzesi
Elli Beach
Ronda
Restaurant Bar
Koukos
Restaurant (Yemek yemeseniz bile görüntüsü şahane)
Lindos Beach (Göremedim
2.kez geldiğimde mutlaka gideceğim)
Yiyin,
Koukos
Restaurantta’ta Jumbo Karides
Tammam Restaurant’ta
(Vedat Milor onaylı) Tatlıları ve şarapları şahane yemekler için yorum
yapmıyorum pişman olan yok,
Davinci –
Artisan Gelato’da Dondurma,
Kahvaltı için
pastaneler ve yiyecek çeşitleri oldukça falza..
SLR makinemi
yanıma almış olsam da Iphone7 Plus’ta güzel kamera varmış..
Tekrar
geleceğim Rodos…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder