Zamanında
yazmadığım için şimdi tüm seyahatleri arkası arkaya yazacağım..
* Oldukça uzun bir yazı bölümlere ayırdım
7 Gece 8 Gün
İtalya.. / I.Bölüm
2019 Haziran - Araba ile Roma’dan
Milano’ya..
Hiç gaza gelen
biri değilimdir.. :)
Her seyahatte
bir olay mutlaka oluyor. Şubat ayındayız arkadaşlarla otururken laf arasında
“yaz tatilini planlasak mı?” dedi biri.. Diğeri “Pegasus Mart’ta indirim yapar
o zaman alalım biletleri” dedi.. Ülkeleri, şehirleri konuşurken planlasak mı
diyen “İtalya yapalım bence” dedi.. Herkes o anı bekliyormuş sanki… Rotayı
belirledik hemen.. Görmediğim şehirler için beni de bir heyecan sardı yalan
yok..
15 Mart’ta
yeğenim Mert Aras doğdu.. Hastaneden çıkacakları gün kampanya başlamış J bizimkiler arıyor hemen bilet alıyoruz
diye.. Ben elimde hastaneye gelen çiçekler, çantalar eve eşya taşıyorum o an
nasıl bilet alayım? Eve girip elimdekileri bırakıp bilgisayarı açtım.. Hepimiz
gidiş ve dönüş biletlerimizi aldık. Roma’ya gidip Milano’dan döneceğiz…
Geriye kalan iş
otel ve kiralık araç.. “Bir hafta sonu onları ben hallederim, sonra oturup tek tek
üzerinden geçeriz beğenmediğimiz olursa değişiklik yaparız” dedim.
Booking
üzerinden kiralık aracı hallettik. Yalnız şöyle bir önerim var bütçesel anlamda
otomatik ve manuel vitesli araç fiyatları arası neredeyse iki katı ücret
ödüyorsunuz. Kullanım sorun değilse manuel araç tercih edebilirsiniz çünkü yollar
çok rahat, araçlarda yormuyor..
“Ben manuel
vites kullanırım boş yere o kadar fiyat farkı ödemeyelim, o parayla dondurma
yer, Toskana’da şarap içeriz” dedim.. Çığlık kıyamet.. :) çünkü herkes benimle
aynı fikirdeymiş..
Booking
üzerinden otel bakmaya başladım zaman var diye rahat rahat seçiyorum ama
özellikle otoparkı olanlara baktım çünkü İtalya’ya gidip araba kiralayan kim
varsa otoparkla ilgili tatsız bir anısı olmuş.. (Bizim de oldu tabii.. Ona ayrı
bir paragraf lazım)
5.kez Roma’ya
gelmiş olmanın rahatlığı ile evimizi elimle koymuş gibi buluyorum. J İspanyol Merdivenlerinin iki sokak
yanı.. Ev sahibimiz çok tatlı. Eski bir bina ama daireyi inanılmaz kullanışlı
dekore etmiş.. Kısa ve özet bilgileri alıp birer türk kahvesi yapıp kendimizi
sokağa atıyoruz. (Evet Türk kahvesi makinesini kabin bagajına sığdıran bir
arkadaşım var.. Zira türk kahvesiz 8 gün yapamayız..)
Sırasıyla
görülecek yerleri söylüyor, rotayı çiziyorum. Tabi ki yürüyeceğiz J
İtalyan mutfağı
seven birinin elbette İtalyan yemekleri seven arkadaşları olur.. Yemeden asla
dönmeyeceğimi söylediğim Giolitti’de dondurma, Pastificio’da makarna, Pompi’de
Tiramisu (2 tane yedim)… Akşam yemeği için pizza önerimi Bafetto’dan yana
kullandım; 1 keresinde çok kuyruk olduğu için, daha sonrasında kapalı olduğu
için yiyemediğim pizzayı bu sefer denemek istedim. Yine kuyruk vardı evet ama
hızlı ilerliyor. Bu kadar kuyruk varsa güzeldir dediler.. Beklediğimize değdi
diyorum daha da bir şey demiyorum.. Oturup yemek isterseniz sıra beklersiniz..
Yok biz paket yaptırıp şarabımızı da marketten alırız gider Nehir kıyısında
oturup keyif yaparım derseniz o da ayrı bir seçenek..
3 ayrı pizza
söyleyip bekliyoruz.. Açlıktan gözü dönmüş biz, pizzalar geldiğinde direkt
saldırdık. Çatal-bıçak kullanmadık.. Lezzet muhteşem.. 4 peynirli, mantarlı ve
margarita pizza söyledik.. Kırıntı kalmadı.. O kadar başarılı.. Hala aramızda
“o gün bi pizza daha söyleyecektik” diyoruz..
Gece kulüp
yapalım diyorlar ben müsaade isteyip eve geçiyorum onlar takılıyorlar.. Kaçta
eve geldiler bilmiyorum nasıl yorulmuşsam artık direkt sızmışım.. J
Ertesi sabah
erkenden kalkıp Vatikan’a gidiyoruz. Gördüm tabii.. Hatta 2 kez Papa’nın
ayinine denk geldim ama tekrar gittim. Yine sıraya kaynak yaptım J sadece şort giymemem gerektiğini
unutmuşum.. Görevli beni içeri almıyor.. Ben dumur.. “Gölgede beklerim sen gir,
çıkışta postanenin orada beklerim” diyorum arkadaşıma..
Yarım saat
sonra geliyor metro ile eve dönüyoruz.. Bavulları alıp merkez tren istasyonuna
geçeceğiz aracımızı almaya..
Arabayı
Roma’dan Siena’ya gideceğimiz gün yani Roma’da ki 2.günümüzde, merkez tren
istasyonundan teslim alıyoruz.. Google map ile yolumuzu takip ediyoruz.
Siena’ya doğru
giderken mola verelim su alalım diyoruz yol üzerinde bir benzin istasyonuna
gidiyoruz.. Birimiz tuvalete diğerimiz su almaya gidiyor.. Nurten ise sigara
içiyor market önünde.. Yanına gidiyorum konuşuyoruz otele gidince eşyaları
bırakalım dışarı çıkalım geç olmadan vs. konuşurken 2mt ötede karşımızda duran
kız dikkatimi çekiyor.. Sapsarı saçları bebek gibi yüzü var.. “AaaaTürkçe
konuşuyorlar” diyorum.. Gözlüğünü çıkarıyor o an, yanındaki adam da (eşiymiş
sonradan tanıdım onu da) yanımıza gelip sigarasını söndürüyor kül tablasında..
“aaaa bu şey değil mi?” diyorum.. adam bize gülüyor.. Nurten “aaaaa neydi
adııı?” diyor.. Ben “Burcu Biriciiiiikkk” diyorum.. Eşi gülüyor öyle bağırmama
Burcu Biricik’te gülüyor.. Gülüşüp birbirimize iyi tatiller diliyoruz
yollarımıza devam ediyoruz…
Dünya küçük…
Hakikatten çok küçük… Koskoca İstanbul’da karşılaşmayıp Roma-Siena arasında yol
üzerinde küçük bir benzin istasyonunda denk gelmek çok güzel oldu.. J
Arabamıza
atlayıp Siena’ya doğru devam ediyoruz..
Hayatımız
boyunca unutmayacağımız anılarımızdan birini Siena’da yaşadık.. Bunun benzeri
bir olayımız daha var…
Tam tamına 34€
otopark parası ödedik J
(hala anlatırken söyleriz…)
İtalya’da araç
kullanımı ve otoparkı çok hassas..
Giden araç
kiralayan arkadaşlarımızın hepsi “İtalya’da araç kiralamak, kullanmak ceza
yemeden dönmek maharet ister” demişlerdi.. Dikkatli olursanız ve yan
koltuğunuzda Nurten gibi bir CO-Pilot’unuz varsa hiç ceza yemezsiniz J Biz hiç ceza yemedik ama kallavi bir
otopark parası ödedik J
Siena tarihi
dokusu olan bölgelerden biri olduğu için şehir merkezine girişte aracınızı
otoparka bırakmak zorundasınız. (dip not olarak belirtmek istiyorum Merkez
bölgeye girişte, beyaz tabelalar var ve üzerinde kırmızı daire ve “ZTL” yazısı
(Zota Traffico Limitato) bulunuyor.. Girmeyin.. Aman ne olacak yeaaa demeyin..
Hiç uğraşmayın o noktada araç park etmeyin, hem tatiliniz zehir olmasın hem
cebiniz yanmasın.. Zira min. 100€ yazıyorlar cezayı.. ve derdinizi
anlatamıyorsunuz..)
Tabelayı gördük
hiç girmeden yakınlarında kapalı ve katlı bir otopark bulduk aracımızı güvenli
bir yere çektik. (Kiralarken 7 gün hem biz hem araç güvende olsun diye
sigortada yaptırdık. Ne olur ne olmaz risk almanın gereği yok dedik. (İyi de
yapmışız) )
Bavullarımızı
aldık, biraz yorgun ama günün keyfini çıkarmak için bavulları otele
bıraktığımız gibi şehri keşfetmeye çıktık. Siena’ya benim 2.gelişim daha önce
tur ile gelmiş 2-3 saat kalıp dönmüştük. Otel, Avrupa’nın en büyük Orta Çağ
meydanlarından biri olan Piazza Del Campo’ya çok yakın, iki sokak arkasında..
Yürüyerek meydana geliyoruz. Büyülenmemek mümkün değil.. bol oksijenli Toskana
havası hakim, turistler çoğunlukta, fotoğraf çekilenler, içeceklerini alıp
meydanda oturanlar, cafeler, restaurantlar cıvıl cıvıl…
Akşam yemeği
için pizza ve şarap yapalım diyoruz.. Toskana’da başka bir şey içmek çok
akıllıca değil zaten.. Garsonun önerisiniz dinleyip yerel şaraplardan bir şişe
istedik.. Pizzalarımızı yiyip, şarabımızı keyifle içiyoruz… Ertesi gün yol
haritamızı belirleyip otele uyumaya gidiyoruz..
Sabah erken
kalkıp hemen akşam gezmediğimiz şehrin diğer tarafına bakarız, bavulları
resepsiyona bırakıp dışarı çıkalım, kahvaltıyı yapar biraz daha dolaşır sonra
yola koyuluruz diyoruz..
Kahvaltı için
Menchetti’den sandviç yaptırıp içeceklerimizi alıp yürüye yürüye yiyoruz.. Öğle
saatlerine doğru bavullarımızı alıp arabamıza gidiyoruz.. Tatilimizin ilk
shock’u ile karşılaşacağımızı bilmeden..
Arabaya
yerleşip çıkışa geliyoruz.. Otomatta kredi kartı ile ödeme yapacağız Nurten
arabadan inip ödeme gidiyor ve hemen geri geliyor… “kızım 34 € yazıyor” diyor…
Ben dumur “ Ooohaaa” diyorum J kaçamam da çıkışta kapan var.. Mecbur
ödeyeceğiz diyorum ve gidip ödeme yapıyoruz… Bir haftalık dondurma parasını
otoparka verdim içim acıyor arkadaş J
Yola çıkıp San
Gimignano’ya geçiyoruz.. Toskana alabildiğine yeşil, sakin ve huzurlu..
13.YY’dan kalan binalar halen yıkılmamış. İçlerinde yaşayan insanlar var.
Yürüye yürüye meydana geliyoruz. Daha önceki gelişimde kapalı olan Gelateria
Dondoli’ye atıyorum kendimi. Önce külahta 4 top, sonra kutuda 5 top dondurma
yedim. Hayır abartmadım. O dondurma Dünyanın en iyi dondurması ünvanına sahip
olan yerde 9 top dondurma yemiş olmam gayet normal..
Yürüyerek
arabamıza gidiyoruz Floransa’ya geçmek için yola çıkıyoruz.
6.Kez gelebilmek için dilek diledim.. :)
Palazzo De Carolis'in Bahçesi **
Vatikan
Piazza Venezia
* Palazzo De Carolis; 18.yy'dan kalma bir bina. O yıllarda ki heykeltraşların eserleri ciddi katkı sağlamış. Şuan bir banka tarafından kullanılıyor özel mülk olduğu için avlunun bir kısmını görebildim :) Via Del Corso caddesi üzerinde kapıdan bir bakıp çıkabilirsiniz.. :)
* Daha önce tur ile geldiğimde rehber Umut abi önermişti. Özel üretim ve yüksek alkol oranı bira için uğrayabilirsiniz.
- Devam edecek..