Sabah sabah sinirlerim zipladi yine...
2-3 gündür uykusuzum diye dün akşam 22:30'da yattim evde hiç bir iş yapmadan... Sabah servisi kaçırmama ramak kalmıştı. yol uzun olunca serviste de uyumaya çalışıyorum.Tabii horlama seslerini duymazsam. Cinnet geçirebilirim bu sebepten. Tahammülüm yok kısacası. Çözümünü buldum ama... Ipod'umu kulaklıkları kulağımda en sevdiğim şarkılar eşliğinde mışıl mışıl uyuyorum artık. Şarjı biter de gerek olur diye telefon kulaklığımda çantamda..
Bunların dışında ofiste ise, insanların bana saçma sapan sorularına cevap vermekten bıktım usandım ama onlar sormaktan usanmadılar.
Tam işe yoğunlaşacağım gelen soru tuvalette kim var¿ milletin çişini ben mi takip ediyorum¿ yani pesss...!! çal kapıyı sor kardeşim. banane kim varsa vardır. Millet uyumayamı giriyor oraya? Elbet çıkacak bekle gör kim varmış¿
herhangi bir işi olmayacak adam gelip bana müdür ne zaman gelecek diyor¿ Hayırdır bir sorunmu var diyorum yoo merak ettim diyor....!
Bir başka konu Türk milletinde danışma/resepsiyon karvamı yok. Alt katta 2 resepsiyon ve orda görevli 2 kişi var...! Onlara sormuyorlar üşenmeden yukarı çıkıp (ki merdivenin dibinde hangi bölüm nerede tabelası var koskocaman. görmemek imkan dışı...) masam tam orta bölümde olduğu için bana soruyorlar. Sigorta bölümü nerede diye¿ Alt katta sorusunu alınca o merdivenler boşuna çıktığını anlıyor yurdum insanı..
Anlatmakla bitmez... O kadar çok ki...
Ben izindeyken Dilruba bir kaç gün oturmuş masamda çalışmış lüzum gereği. Geldim nasıl kaçacağını şaşırdı. eşyalarını bile toplamadan kaçtı. allah sana sabır versin diyerek...
Fecii derecede sıkıntılıyım...
Ya sabır ya selamet...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder